HİPERPARATİROİDİZM (PARATİROİD HORMON YÜKSEKLİĞİ)

Hiperparatiroidizm (paratiroid hormon yüksekliği) nedir?

Paratiroid Hormon, vücudumuzda kalsiyum dengesini düzenleyen hormonlardan biridir. Normalde, kan kalsiyum seviyesindeki azalma bu hormonun salgısının artmasına neden olur, böylece kalsiyum seviyesi hızla normale getirilebilir. Paratiroid hormon, paratiroid bez adı verilen küçük bezler tarafından salgılanır. Paratiroid bezleri normalde kişilerin %85’inde  tiroid bezinin yanlarında ve arkasında sağ ve solda 2 adet olmak üzere ortalama 4 tane olarak yer alırlar.  Paratiroid bezleri, kişilerin % 15 inde ise normal anatomik yerinin dışında boyunda farklı yerlerde veya göğüs kafesi içinde yer alabilir. Boyutları 5-6 mm büyüklüğündedir. Paratiroid hormon yüksekliğinin en sık görülen sebebi paratirod bezlerden birinin büyümesidir, paratiroid hormon yüksekliğinin %85'ine bu tablo neden olur. Büyüme genellikle iyi huyludur ve bu tabloya paratiroid adenomu adı verilir.  Daha az olarak birkaç paratiroid bezin büyümesi (%15) ve paratiroid bezinin kanseri (<%1), hormon yüksekliğine neden olabilir. Paratiroid bezlerde büyüme nedeniyle ortaya çıkan paratiroid hormon yüksekliğine primer hiperparatiroidizm (birincil hiperparatiroidi) adı verilir. Paratiroid hormon yüksekliğinin paratiroid bezde büyüme olmadan ortaya çıkmasına sekonder hiperparatiroidi (ikincil) adı verilir ve bu duruma en sık D vitamini eksikliği ve kronik böbrek yetmezliği neden olur. Bu yazıda bahsedilecek olan paratiroid hormon yüksekliği ile  birincil paratiroid hormon yüksekliği (primer hiperparatiroidi) kastedilecektir.

Paratiroid Hormon Yüksekliği Kimlerde Görülür?

Paratiroid hormon yüksekliği biyokimya testlerinin yaygınlaşması sebebiyle daha sık tespit edilir hale gelmiştir. Paratiroid hormon yüksekliği herhangi bir yaşta görülebilir ancak hastaların çoğu  genellikle 50-65 yaş aralığındadır. Kadınlarda erkeklerden iki kat daha sıktır.

Paratiroid Hormon Yüksekliği Hangi Belirtilere Yol açar?

Paratiroid hormonun sürekli yüksekliği kanda kalsiyum seviyesinin artışına neden olur. Kalsiyum, kemik için en önemli minerallerden biridir. Bunun dışında kas ve sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.  Kalsiyum yüksekliği hastaların çoğunda (%80) belirti vermez, hastalar başka bir neden için tetkik edilirken tesadüfen saptanır. Kalsiyum yüksekliğinin neden olabileceği belirtiler, çok su içme, çok idrara çıkma, iştahsızlık, bulantı, kusma, kas güçsüzlüğü, kemik ağrısı, ritm bozukluğu ve tansiyon yüksekliğidir. Bu belirtiler başka hastalıklarda da görülebilir ve kalsiyum yüksekliğine özgü değildir. Ayrıca bu hastalarda depresyon ve anksiyete gibi bazı psikiyatrik hastalıkların daha sık görüldüğü düşünülmektedir. Hastaların üçte birinde böbrek taşı ve kemik erimesi görülür. Paratiroid hormon yüksekliği nedeniyle artan kalsiyum idrarla atılır, bu nedenle bu hastalarda böbrek taşı görülme sıklığı artmıştır. Artan idrar kalsiyum atılımı ve taş nadiren böbrek fonksiyon bozukluğuna neden olabilir.  Böbrek taşı öyküsü olan hastaların %5’inde ise sebep paratiroid hormon yüksekliğidir.  Paratiroid hormon yüksekliğinin neden olduğu kemik erimesi önkol ve kalçada belirgindir. Hastaların omurga, kalça ve önkol kırık riskleri hafif de olsa artmaktadır.  Özellikle eşlik eden D vitamini eksikliği de varsa kemik bulguları artabilir.

Kalsiyum yükseliğinin başka nedenleri olsa da ayaktan başvuran hastalarda en sık neden paratiroid hormon yüksekliğidir. Bu sebeple kalsiyum yükseliği olan hastalarda paratiroid hormon ve D vitamini düzeyleri değerlendirilmelidir. Kalsiyum seviyesi normalken de paratiroid hormon yüksekliği saptanabilse de bu tablonun nedeni genellikle D vitamini eksikliğidir, D vitamini eksikliği düzeltildiğinde paratiroid hormon seviyesi çoğunlukla normal seviyeye iner.

Paratiroid Hormon Yüksekliği Tanısı Nasıl Konulur? Hangi Testler Yapılır?

Paratiroid hormon yüksekliği tanısı kanda bu hormonun düzeyinin ölçülmesi ile konulur. Genellikle kan kalsiyum düzeyi yüksek hastalarda, kalsiyum yüksekliğinin nedeni araştırılırken bu hormon tetkiki yapılır. Paratiroid hormon düzeyi yüksek saptanan hastalarda kan kalsiyum düzeyi ile birlikte, kan fosfor düzeyi, D vitamini düzeyi ve 24 saatlik idrarda kalsiyum düzeyi değerlendirilir. Böbrek taşı öyküsü veya şüphesi olan hastalarda böbrek ultrasonografisi gerekli olabilir. Hastaların kemik yoğunlukları da değerlendirilmelidir. Özellikle menopoz sonrası dönemde olan kadınlarda kemik yoğunluğu normalken omurga kırıkları görüldüğünden, bu hastaların omurga kırığı açısından da değerlendirilmeleri önerilmektedir.  Böbrek taşı varlığı, kemik yoğunluğunun değeri veya omurga kırığının saptanması, hastaların tedavilerinin planlanması açısından önem taşır.

Paratiroid hormon yüksekliğinin tanısı kan ve idrar tetkikleriyle konulduktan sonra büyüyen paratiroid bezinin yerini tesbit edebilmek amacıyla görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Paratiroid hormon yüksekliği olan her hastada görüntüleme yöntemlerine başvurulmaz. Bu yöntemlere cerrahi ile tedavi kararı verilen hastalarda ameliyat öncesinde başvurulur. Ultrasonografi, kolay ve tekrarlanabilir olduğu için ilk ve en sık başvurulan yöntemdir. Hastaların çoğunda ultrasonografi ile büyüyen bez saptanabilir. Bezin ultrasonografi ile yerinin belirlenemediği  durumlarda diğer görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Paratiroid sintigrafisi, paratiroid bezlerin radyoaktif madde verilerek değerlendirildiği bir nükleer tıp tetkidir. Özel bir ön hazırlığa gerek duyulmaz, hastaya düşük miktarda radyasyon içeren radyoaktif madde verilir ve 2-3 saat sonra alınan görüntüler değerlendirilir. Daha az sıklıkta bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme kullanılabilir.

Paratiroid Hormon Yüksekliğinin Tedavisi Nasıl Yapılır?

Paratiroid adenomuna bağlı paratiroid hormon yüksekliğinin tedavisi cerrahidir. Ancak her hastaya cerrahi gerekmeyebilir, bu hastalar belirli aralıklarla izlenebilir. Cerrahi tedavi için hastanın kalsiyum düzeyi, 24 saatlik idrarda attığı kalsiyum miktarı, kemik yoğunluğu, böbrek taşının olup olmaması ve yaşı önemlidir. Eğer izlem kararı verilirse 6 ay veya 1 yıllık aralıklarla hastaların kalsiyum düzeyleri, Paratiroid hormon seviyeleri, D vitamini düzeyleri ve gerektiğinde böbrek ultrasonografi ve kemik yoğunlukları değerlendirilir. İzleme alınan hastaların bol su içmeleri, yaş ve eşlik eden hastalıklarına uygun şekilde egzersiz yapmaları önerilir. Bu hastalar diyetlerinde önerilen şekilde kalsiyum almaya devam etmelidirler, diyetten kalsiyumu kısıtlamak paratiroid hormonun artışına neden olabilir. Eğer D vitamini düzeyleri düşükse izleyen hekimin önereceği dozlarda D vitamini alınmalıdır. Bazı ilaçlar kan kalsiyum seviyesini etkileyebilir, bunlar kullanılmadan önce hekime danışılmalıdır.

Paratiroid Hormon Yüksekliğinde Uygulanan Cerrahi Tedavi Nasıldır?

Cerrahi tedavi ile büyümüş olan paratiroid bez veya bezler çıkarılır, bu işleme paratiroidektomi adı verilir. Bazı durumlarda cerrahi tedavi öncesinde büyümüş olan bezin yeri tespit edilemez, bu durumda cerrah paratiroid bezlerin dördünü  ameliyat sırasında özel bir alet ile değerlendirir ve büyümüş olanı çıkarır. Ameliyat oldukça küçük bir kesi işlemi ile gerçekleştirilmekte ve hastalar genellikle ameliyattan sonraki 24-48 saat için taburcu edilebilmektedirler. Ameliyattan sonra hastaların kan kalsiyum ve paratiroid hormon seviyeleri değerlendirilir. Özellikle uzun süredir kan kalsiyum seviyesi yüksek hastalarda ameliyat sonrasında “Aç kemik sendromu” adı verilen tablo oluşabilir ve hastaların kan kalsiyum düzeyleri dışarıdan kalsiyum verilmesini gerektirecek kadar düşebilir. Bu tablo geçicidir ve kalsiyum tedavisi ile hızla düzelir. Nadiren üç veya dört bezin çıkarılmasının gerektiği durumlarda hastanın ameliyat sonrası sürekli kalsiyum tedavisi alması gerekebilir.  Paratiroid cerrahisi sırasında oluşabilecek kanama, ödem ve ses kısıklığı riski %2’nin altındadır, tecrübeli cerrah ile bu risk %0.5’in altına düşmektedir.

Sonuç olarak; 

Paratiroid hormon yüksekliği takibi ve uygun tedavisi gereken bir durumdur. Bu hastalığın takip ve tedavisinin uygun şekilde yapılabilmesi için Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları uzmanına başvurulması önerilir.