HİPOFİZ HASTALIKLARI

Sayın Hipofiz Hastaları,

Hipofiz bezi ve oldukça nadir görülen hipofiz hastalıkları hakkında yeterli bilgi sahibi olunmadığında hem hastanın kendisi hem de ailesi doğal olarak endişelenmektedirler. Oysa son yıllarda görüntüleme tekniklerinin (bilgisayarlı tomografi - BT ve manyetik rezonans - MR) giderek yaygınlaşması ve sağlık kuruluşlarına kolay ulaşılma sonucu hipofiz hasta sayısı da artmaktadır. Ancak hipofiz hastalıklarında şikayetlerin hemen hemen vücudun bütün sistemlerini ilgilendirmesi nedeniyle hastalar endokrinoloji uzmanına yani endokrinolog’a (İç Hastalıkları uzmanlığından sonra Endokrinoloji yan dal uzmanlığı yapan hekime) ulaşana kadar öncelikli olarak çok farklı branşlardan hekime ya da beyin cerrahına başvurmaktadırlar. Hangi branş hekimi tarafından olursa olsun, hipofizde bir adenom (tümör) saptandığında veya hipofiz adenomundan şüphelenildiğinde daha ayrıntılı değerlendirme, tanı konma ve uygun tedavi seçimi için hastalar mutlaka endokrinoloji polikliniklerine yönlendirilmelidir. Hipofiz hastalıklarının tanısı, tedavisi ve takibi bu konuda deneyimli endokrinolog, nöroradyoloji uzmanı, bu konuda deneyimli beyin cerrahı, nöropatoloji uzmanı ve radyasyon onkoloğunun oluşturduğu çok disiplinli bir ekip tarafından yapılmalıdır.

Sizler için deneyimli endokrinologlar tarafından hazırlanan bu broşürde doğru bilgiler birinci elden aktarılmıştır. Ayrıca hipofiz hastalarımızın hastalıkları ile ilgili sıkça sordukları sorular da cevapları ile birlikte konular arasında yer almıştır. Burada hem hipofiz bezi hem de hipofizin adenomlarına bağlı ortaya çıkan hastalıklar hakkında sizlere yararlı olabileceği düşünülen bilgileri bulacaksınız.

Bu broşürün amacı, sizleri bilgilendirerek kendinizde bir hastalık bulmanız değil, aksine hipofiz hastalığınız hakkında aydınlatılmanız ve bir endokrinoloji merkezinden düzenli izlenmeniz gerektiği hakkında farkındalık yaratmaktır.

HİPOFİZ BEZİ VÜCUTTA NEREDE BULUNUR ve GÖREVLERİ NELERDİR?

Hipofiz bezi, vücudumuzda çeşitli yaşamsal hormonların salınımını kontrol eden çok önemli bir salgı bezidir. Bu bez, yaklaşık bir bezelye büyüklüğünde olup beynin tabanında “Türk eğeri” denen küçük bir kemik yapının içinde (Şekil A) ve ön taraftan yüze bakıldığında ise iki göz ve burun kökü arkasına denk gelen bölgede bulunur (Şekil B). Hipofiz bezi bir üst merkez olan hipotalamustan gelen hormonal mesajlar ile uyarılarılarak çalışır. Hipotalamus ile hipofiz arasındaki bağlantı “hipofiz sapı” denilen bir yapıyla sağlanır. Hipofiz bezi ön ve arka olmak üzere iki kısımdan oluşur. Ön hipofizden hipotalamustan gelen hormonal mesaja uygun olarak altı farklı hormon (PRL, TSH, LH, FSH, ACTH, BH) salgılanır. Bu salgılanan hormonlar da kana karışarak vücudun farklı hedef salgı bezlerinin çalışmasını denetler. Arka hipofizden salgılanan hormonlar ise antidiüretik hormon “ADH veya Vazopressin” ve “Oksitosin” salgılanır (Şekil C).

Hipofiz bezinden salgılanan hormonlar ve etkileri aşağıdaki gibidir:

Büyüme hormonu (BH veya GH ): Çocukluk döneminde boy uzamasından sorumludur. Yetişkinlerde ise hafıza ve zihinsel fonksiyonların düzenlenmesi, vücut yağ-kas arasındaki oranın korunması, kemik yapının sağlamlaştırılması ve kalp-damar hastalığı riskini azaltma gibi görevleri de vardır.

Süt salgılatan hormon (Prolaktin; PRL): Kadınlarda gebelik boyunca meme bezlerinin olgunlaşmasını ve emzirme döneminde süt yapımını sağlar.

Adrenokortikotrof hormon (ACTH): Böbreküstü bezlerini uyararak kortizol denilen hayati önem taşıyan hormonun salınmasını sağlar.

Tiroid bezini uyaran hormon (TSH): Tiroid bezinini uyararak tiroid hormonu üretmesini sağlar.

Follikül uyarıcı hormon (FSH) ve Luteinizan hormon (LH): Üreme organlarını uyararak cinsel fonksiyonların ve üremenin devamını sağlarlar.

Antidiüretik hormon veya Vazopressin (ADH): Böbreğe etki ederek vücudun normal su dengesini düzenler.

Oksitosin: Doğumda rahmin kasılmasını böylece doğumun gerçekleşmesini ve emzirme sırasında sütün boşaltılmasını sağlar.

Devamı için tıklayınız.