HİPOTİROİDİ (TİROİD BEZİNİN AZ ÇALIŞMASI)

1. Tiroid bezi nerededir?

Tiroid bezi, boynumuzun ön kısmında, soluk borusunun üzerinde, halk arasında adem elması olarak bilinen kıkırdak yapının altı ile köprücük kemiklerinin arasında kalan boşluğun üst kısmı arasında yerleşmiş olan, ağrılığı yaklaşık 15-20 gram olan, şekli itibari ile de kelebeğe benzeyen bir organdır.

2. Tiroid bezinin görevi nedir?

Tiroid bezinden, T4 ve T3 olarak adlandırılan iki tip hormon salgılanır. Tiroid hormonları vücudun enerji kullanımında, vücut ısısının korunmasında, beyin, kas ve diğer tüm sistemlerin olağan çalışmalarının sürdürülmesinde çok önemli rollere sahiptir.

3. Hipotiroidi nedir?

Hipotiroidi, tiroid bezinden, vücuttaki sistemlerin olağan halde çalışmaları için gerekenden daha az miktarda hormonun salgılanması durumudur.

4. Hipotiroidi belirtileri nelerdir?

Vücuttaki tiroid hormonunun yetersizliği durumunda, vücudun sistemlerinin işleyişinde yavaşlama söz konusu olmaktadır. Bu durumda hastalar daha fazla üşümeye başladıklarını, daha çabuk yorgunluk hissetmeye başladıklarını, daha unutkan olduklarını, daha kolay kilo almaya başladıklarını, daha depresif hissetmeye başladıklarını ifade edebilirler. Bunlar hipotiroidinin varlığını kuvvetle düşündürür yakınmalar olmalarına rağmen, sadece hipotiroidide görülen bulgular da değildirler.

Hipotiroidinin vücuttaki sistemler üzerine olan etkilerinden biraz daha ayrıntılı olarak bahsedelim:

Cilt ve ekleri: Terlemede azalma, cildin daha kuru ve kalın bir hal alması, saçlarda kalınlaşma ya da incelme, kaşların dökülmesi, tırnaklarda kırılganlığın artması hipotiroidide olabilecek bulgulardandır.

Kalp-damar sistemi: Kalp hızında yavaşlama ve kalp kaslarının kasılmasında güçsüzlük gelişir.  Bu durumlarla ilgili olarak hastalarda halsizlik, egzersiz ile nefes darlığı yakınmaları olabilir. Hipotiroidide kan basıncında yükselme ve kolesterol düzeylerinde artış da beklenen durumlardandır.

Solunum sistemi: solunum kaslarında zayıflama ve akciğer fonksiyonlarında azalma nedeni ile halsizlik, egzersiz esnasında nefes darlığı ve egzersiz yapamama durumları gelişebilir. Ciddi ve uzun süren hipotiroidi vakalarında dilde ödem(şişme), seste kalınlaşma, uyku apnesi(uykuda nefes durması) de gelişebilir.

Sindirim sistemi: sindirim sistemindeki genel yavaşlamanın sonucu olarak, kabızlık meydana gelebilir.

Üreme sistemi: Menstrüel (adet) düzeninde aksamalar, adet görmemeye başlama ya da daha yoğun kanamalı adet dönemleri hipotiroidide olabilecek bozukluklardır. Adet düzeni ile ilgili olan aksamalar gebe kalmayı zorlaştırabilir. Hipotiroidi tanısı olan kadınların gebelik öncesinde ve gebelik sırasında tiroid testlerinin yakından takip edilmesi gereklidir.  Bu konuya daha sonra ayrı bir başlık altında tekrar dönüş yapacağız.

Hipotiroidi koması (miksödem koma): Hayatı tehdit eden bilinç kaybı ve düşük vücut ısısı ile seyreden bir durumdur. Genellikle ciddi hipotiroidizmi olan vakalarda araya giren ciddi enfeksiyonlar, travma, soğuk maruziyeti gibi durumlar sonucunda gelişmektedir. Neyse ki hipotiroidi hastalarının tedavilerini daha iyi izlediğimiz için ve hastalar da tedavilerine iyi uyum gösterdikleri için bu durumla çok nadiren karşılaşmaktayız.

5. Hipotiroidi tanısı nasıl koyulur?

Tanı kısmının daha iyi anlaşılabilmesi için, tiroid hormonlarının salgılanmasında şef hormon rolünde olan TSH hormonundan da bahsetmek lazım. TSH, beyinde yer alan hormon sisteminin şefi gibi çalışan hipofiz bezinden salgılanır. TSH, tiroid bezinin tiroid hormonlarını sentezlemesi (oluşturması), kana salgılanması işlemlerini kontrol eder. Tiroid bezinden hormon çıkışının azalması durumunda, vücuda yeterli tiroid hormonu sağlayabilmek için kandaki TSH düzeyi artar. Hipotiroidi tanısında bu hassas dengeden faydalanmaktayız. Kandaki TSH düzeyinin artması, T4 hormonunun azalmış olması hipotiroidi tanısını koymamızı sağlar. Ayrıca hipotiroidi nedeninin de tiroid bezinden kaynaklanan, tiroid hormonu sentezleyememe durumu olduğunu gösterir.

6. Hipotiroidi nedenleri nelerdir?

Otoimmün hastalıklar: Tam olarak bilmediğimiz sebeplerin sonucu olarak, vücudun bağışıklık sistemi olarak bildiğimiz immün sistemi, bazen tiroid bezinin hücrelerini ve tiroid bezinde bulanan enzimleri, vücuda yabancı olan yapılar gibi algılar. Bu yanlış algılamanın sonucunda gelişen ve tiroid bezine karşı, bağışıklık sisteminin hücreleri ve salgıları tiroid bezinde harabiyete yol açar. Bu harabiyet sonucunda, tiroid bezi, vücut için yeterli olacak düzeyde tiroid hormonu üretememeye başlar. Gözünüzde canlandırmaya çalıştığımız duruma verilebilecek ve en sık rastladığımız durum Hashimoto tiroiditi hastalığıdır.

Tiroid bezinin ameliyatla alınması: Bazen tiroid nodüllerinin gereği, tiroid kanserinin olması ve tiroid bezinin fazla çalışması durumlarında tiroid bezinin cerrahi olarak alınması gerekmektedir. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da kalıcı hipotiroidi gelişmektedir.

Tiroid bezinin radyasyon ile hasar görmesi: Graves ( Tiroid bezinin fazla çalışması)  hastalığı, nodüler tiroid hastalığı, tiroid kanseri durumlarında tedavi amacı ile kullanılan radyoaktif iyot tedavi yöntemi, tiroid bezinde hasar oluşturarak kalıcı hipotiroidiye sebep olmaktadır. Tiroid dışı maligniteler (kanser) nedeni ile baş boyun bölgesine uygulanan radyoterapi tedavisi de tiroid bezinde hasar oluşturarak hipotiroidiye neden olmaktadır.

Konjenital (doğumsal) hipotiroidi yani doğumlarından itibaren hipotiroid olan bireyler: Bu bebeklerin tiroid bezleri gelişmemiştir ya da kısmen gelişmiş tiroid bezinin bazı kısımları, normalde tiroidin olmasını beklemediğimiz yerlerde (Örneğin dil kökünde) bulunmaktadır.

İlaçlar: Amiodaron, lityum, interferon alfa, interlökin-2 gibi pek çok hastalık sebebi ile kullanılmakta olan ilaçlar, tiroid bezinin hormonları sentezleme ve salgılama basamaklarında bozukluklara sebep olabilir. Bu gibi ilaçları kullanan hastaların tiroid testleri belli aralıklarla kontrol edilmelidir.

Alınan iyot miktarının çok fazla ya da çok az olması: Endemik (bölgesel) iyot eksikliği olan bölgelerdeki en önemli hipotiroidi sebebi iyot ekskikliğidir. Ancak çok fazla miktarda iyot alımı da hipotiroidiye neden olmaktadır.

Hipofiz bezinin hasar gördüğü durumlar: Hipofiz bezinin tiroid hormonlarının sentezlenmesi ve salgılanmasındaki şef rolünü tekrar hatırlayalım. Hipofiz bezinin cerrahi işlemler sonucunda ya da radyoterapi gibi tedavi yöntemleri sonucunda hasar görmesi, şeflik görevinde aksamaya ve tiroid bezinin hormon yapma konusunda eksik uyarı almasına yol açmaktadır.

Bazı nadir hastalıklar: Amiloidozis, sarkoidozis, hemakromatozis gibi nadir görülen hastalıklarda da tiroid bezinde farklı maddelerin depolanması ve tiroid bezinin yapısının bozulması sonucunda hipotiroidi gelişebilmektedir.

7. Hipotiroidi nasıl tedavi edilir?

Hipotiroidi tedavisinde, eksik olan tiroid hormonunu, sentetik yollardan elde edilen T4 preperatları ile yerine koymayı amaçlıyoruz. Yani vücuttaki sistemlerin işlevlerini sorunsuz olarak sürdürebilmeleri için eksik olan tiroid hormonunu dışardan takviye etmeyi amaçlıyoruz. Tedavi uygulanması ile ulaşmak istediğimiz hedefler; hastaların TSH değerlerini kendi yaş ve eşlik eden hastalıklarının durumuna en uygun düzeye getirmek ve hastaların hipotiroidi ile ilgili yakınmalarını geçirmektir.

Hastalarımız tedavileri ile ilgili şu konuları çok iyi bilmelidirler. İstisnai durumlar dışında hipotiroidi kalıcı bir hastalıktır, yani tedavi ihtiyacı ömür boyu olmaktadır.  Hastalar hekimlerine danışmadan tedavilerini kesmemelidir.

Tiroid hormon ilacının mideden emilebilmesi için aç karnına alınması gereklidir. Gerekli açlık durumunun sağlanabilmesi amacı ile, ilacın sabah aç alınması uygundur. Hastalar ilaçlarını az miktar su ile aldıktan sonra, kahvaltılarını yapmak için en az otuz dakika beklemelidir.  İlacın sabah açlık halinde alınamadığı durumlarda, açlığın yakalanabilmesi amacı ile ilaç gece yatarken de alınabilir; ancak bu durumda da hastalar ilacı alma zamanlarından önceki üç saat içinde bir şey yememeye özen göstermelidirler. İlaç alım zamanına uyamama ile ilgi bir sorununuz varsa, bu durum hakkında doktorunuza bilgi vermeniz en doğrusu olacaktır. Başka hastalıkları nedeni ile demir, kalsiyum, alüminyum içeren antiasitler kullanmakta olan hastalar; bu ilaçlarını tiroid ilaçlarından en az 4 saat sonra almaya özen göstermelidir.

Tiroid hormonu tedavisi başlanan hastalarda ya da hâlihazırda ilaç kullanmakta iken ilaç dozunda değişiklik yapılmış olan hastalarda, 6 hafta sonra kan alınması yolu ile tekrar değerlendirme yapılmalıdır. Tiroid hormonu tedavisinde uygun ilaç dozunun bulunabilmesi için, hastalar kendilerine önerilen dozları aksatmadan kullanmaya özen göstermelidirler. Hastalar için uygun doz bulunduktan sonra, 6-12 ay aralıklarla ilaç doz kontrolü yapılması önerilmektedir.

Piyasada değişik isimlerle satılan tiroid hormonu ilaçları mevcuttur. Eğer sizin için farklı olan ilacı kullanmaya başladıysanız, 6 hafta sonra ilaç doz kontrolü uygun olur.

Almakta olduğunuz tiroid hormonu ilacının mide ve bağırsaktan emilmesini etkileyebilecek Çölyak hastalığı, kronik atrofik gastrit, helikobakter pilori gastritiniz varsa; ilaç doz kontrollerini daha sık yaptırmak gerekebilir ve sizinle aynı kiloda olan başka hastalara göre daha yüksek dozda ilaca ihtiyacınız olabilir.

Değerli hastalarımız, hipotiroidi tedavisinde en önemli noktalar ilacın doğru zamanda ve aksatmadan alınmasıdır. Doktorunuz tarafından önerilen sıklıkta, ilaç doz kontrollerini yaptırmanız önemlidir. Halsizlik, kilo alımı, depresif yakınmalar hipotiroidiye ait belirtiler olabilir. Bu belirtiler ilaç dozunuzun eksik olması ile de ilgili olabileceği gibi, tiroid hastalıkları dışında pek çok durumla da ilgili olabilir. En doğrusu tetkiklerinizin yapılarak ilaç dozunuzun ayarlanmasıdır. İlaç dozunuzun fazla gelmesi halinde çarpıntı, halsizlik, uyku problemleri, sinirlilik hali, egzersiz esnasında nefes darlığı hissedebilirsiniz. Bu yakınmalarınız olduğu zaman da hekiminize başvurmanızı öneriyoruz. Uzun süreli olarak fazla doz alımında, kalbiniz ve kemikleriniz olumsuz etkilenebilir. İlaç alımı, ilaç dozu ve yakınmalarınız ile ilgili gerekli her türlü bilgiyi endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanlarından alabilirsiniz.

8. Gebelik ve hipotiroidi:

Değerli hastalarımız, gebelik ve hipotiroidi konusunda en yapılmaması gereken durum, gebelik öncesinde ve gebelik sırasında almakta olduğunuz tiroid hormon ilacının bırakılmasıdır. Planlı bir gebelik söz konusu ise, gebelik öncesinde ilaç dozunuzun uygunluğu hakkında endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanından bilgi almalısınız. Hipotiroidi tanısı olup, gebe kalmış olan hastalarımızda gebelik esnasında tiroid hormon ihtiyacı, en az %30 artış gerektirebilmektedir. Bu artışın sebebi özellikle gebeliğin erken dönemlerinde fetusun (anne karnındaki büyümekte olan bebek) tiroid hormon ihtiyacını karşılamak ve gebelikte annenin vücudunda meydana gelen pek çok değişiklik nedeniyledir. Gebelik boyunca ilaç doz kontrolünün, özellikle 24. haftaya kadar 4 haftada bir yapılmalıdır. Doğum sonrasında ilaç dozu, gebelik öncesi döneme dönülebilir. En az tiroid hormon ilacının dozunun ayarlanması kadar önemli olan diğer husus; gebelik ve emzirme döneminde yeterli iyot aldığınızdan emin olmanızdır. Unutmayın ki gebelik ve emzirme döneminde mutlaka alınması gerekli olan iyot miktarı artar. İyotlu sofra tuzu kullandığınızdan emin olunuz, almakta olduğunuz tüm takviye vitaminler ve içerikleri açısından hekiminize bilgi veriniz. Böylece almak zorunda olduğunuz ek iyot takviyesi doğru bir şekilde ayarlanabilir.