HİRSÜTİZM (TÜYLENME ARTIŞI)

Hirsütizm nedir?

Hirsütizm; kadınlarda bulumayan yerlerde, erkeğe benzer şekilde  ile  kaba, kalın, koyu  kılların artması olarak adlandırılır. Hirsütizm, kısaca tüylenmede artış olarak açıklanır.

Hangi bölgelerde tüylenme hastalık belirtisi olabilir?

Hirsütizm, kadınlarda genellikle kıllanmanın (tüylenmenin) olmadığı, beklenmediği bölgelerinde; yüz, göğüs üzeri, karın bölgesinin altı, bacak  içleri ve sırt gibi bölgelerde sert ve koyu kıllar şeklinde kendini gösterir. Tüylenmede artış açısından biz doktorların önem verdiği bölgeler yukarıda belirtilmiştir. Koltuk altı, genital bölgedeki tüylenme normal cinsel gelişimin bir parçasıdır. Buradaki tüylenmenin miktarı  kişisel özellik gösterebilir.

Hirsütizm sık görülen bir durumdur, neredeyse 10 kadından birinde görülebilir.

Hirsütizm neden oluşur? Tüylenme ile beraber görülebilecek bulgular nelerdir?

Genellikle, tüylenmede artışa sebep olan kandaki erkeklik hormonu olan androjen dediğimiz hormonların (testosteron, dehidroepiandrosülfat) yüksek olmasından kaynaklıdır. Yüksek androjen düzeyleri tüylenmede artışa sebep olduğunda; hormonların artış derecesine göre tüylenme artışı ile birlikte; başka bulgulara da sebep olabilir. Bunlar şu şekildedir:

  • Seste kalınlaşma
  • Erkek tipi kellik, saçların alın üzerinde dökülmeye başlaması
  • Akne (sivilce)
  • Meme boyutunda azalma
  • Kas kitlesinde artış
  • Klitorisin büyümesi

Hirsütizm nasıl değerlendirilir?

Tüylenmede artış, tek başına sağlığı tehdit edici bir durum değildir. Çoğunlukla kişiler kozmetik problem yaşadığını düşünerek doktora başvurabilirler. Ancak, tüylenmede artış hormonal bir bozukluğun, endokrin hastalığın ilk belirtisi olabilir. Eğer yukarıda belirtilen şekilde yüzde, sırtta, bacak içlerinde, göğüs üzerinde artan tüylenme söz konusu ise endokrinoloji uzmanına başvurmak gerekir.

Tüylenme artışını değerlendirirken, ne kadar süredir var olduğu, artış hızı, beraberinde eşlik eden adet döngüsünde (menstruasyon) bozukluk olup olmadığı, kilo alımı, kullanılan ilaçlar, aile öyküsü biz doktorlar için önemli noktalardır.

Tüylenme artışı ile bir kadın bireyi değerlendirirken, tüylenmenin arttığı noktalar için mekanik temizlik yöntemi (ağda, jilet, lazer tedavisi) kullanılıp kullanılmadığını da sorgularız.

Tüylenme, genetik ve ırksal farklılıklar da gösterebileceğinden; doktor olarak bu noktalar da sorgulanmaktadır. Tüylenmedeki artış görece olabileceği için, bu değerlendirmenin mümkün olduğu kadar objektif (yansız) yapılabilmesi için geliştirilmiş olan bir takım skorlama sistemleri muayenede kullanılmaktadır. Tüylenme artışının hastalık belirtisi olabileceği bölgeleri çizmiş olan bu skorlama sistemine göre en azdan en yükseğe kadar bir rakam verilir ve buna göre aşırı tüylenme gerçekten var mı ve bu ne derecede belirlenmiş olur.

Bazen artmış tüylenme ile birlikte sivilcelenme de hastalar tarafından belirtilebilir. Bu şikayetler  ile çözüm aramak üzere dermatoloji (cilt doktoru) doktoruna da başvuran bireyler olmaktadır. Dermatoloji doktorları da bu şikayetlere yönelik endokrinolojik bir problem olup olmadığına dair değerlendirmenin yapılması için endokrinoloji bölümüne sevk etmektedirler.

Hirsütizmin nedenleri:

  • Hirsütizmin en sık sebeplerinden biri idiyopatik hirsütizmdir. İdiyopatik hirsütizm derken; aşırı tüylenmeye sebep olabilecek herhangi bir sebep bulunamaz. Kişinin menstruasyon döngüsü normaldir. Kanda erkeklik hormon seviyeleri normaldir. Genetik olarak ailesel bir yatkınlık olabilir.
  • Hirsütizme sebep olabilecek diğer bir sık neden polikistik over sendromudur (PKOS). Erkeklik hormonlarındaki dengesizlik ile giden genellikle ergenlik sonrası veya erişkin dönem başlarında gelişen bir hastalıktır. Yumurtalık işleyişindeki bir problem nedeniyle tabloya adet düzensizlikleri ve hirsutizm eşlik eder. Obezite, PKOS’da sıklıkla görülen bir tablodur.
  • Hirsütizm, Cushing Sendromu olarak adlandırılan bir tablonun bulgusu olabilir. Cushing Sendromunda vücut aşırı miktarda kortizol üretir. İlaç olarak uzun süreli steroid (kortizol ilacı) alması da Cushing Sendromu’na yol açabilir. Bu sendromda hirsütizmin yanı sıra yüzde kızarıklık, gövdede kilo artışı,ay dede yüz gelişimi şeklinde belirgin bir vücut yapısı olur.
  • Nadir olarak adrenal (böbrek üstü bezi) bezlerden veya yumurtalıklardan (over) erkeklik hormonu (androjen) aşırı salgılayan tümörler de hirsütizm nedeni olabilir.
  • Bazı ilaçlar da hirsütizm nedeni olabilir.
  • Obezite, erkeklik hormon üretimini artırarak var olan hirsütizmi daha kötü yapabilir.

Hirsütizm, tek başına sağlığı tehdit edici bir durum değildir. Ancak, yukarıda belirtilen hastalıkların bulgusu olabilir. Hirsütizm, kadın için kendine güveni azaltıcı, stresli bir durum olabilir.

Hirsütizm tanısını koymak için hangi testler istenir?

Tanı koymak için genellikle kandaki hormon düzeylerine bakılır. Erkeklik hormonları düzeylerine bakılır ve bazı durumlarda doktorunuz karın ve yumurtalık ultrasonu isteyebilir.

Tedavide eğer hirsütizme yol açan bir hormon bozukluğu var ise bunun tedavisi  Endokrinoloji doktoru tarafından düzenlenir.

Hirsütizm nasıl tedavi edilir?

Hirsütizm tedavisinde yukarıda bahsedilen altta yatan hormonal anormallik var ise buna yönelik tedaviler planlanır.

Tedavide doktorunuz tarafından önerilebilecek ilaçlar olabilir. Bunlar:

Doğum kontrol ilaçları: Östrojen proegesteron içeren ilaçlardır. Bu tür ilaçlar var olan tüylerin dökülmesini sağlamaz. Sadece kıl folikülünün döngüsünü yavaşlatarak, tüylenmeyi azaltır. Mevcut kıllardan kurtulmak için mekanik temizlik şarttır.Doğum kontrol ilaçlarının tüylenmede azalmayı sağlayabilmesi için en az 6 ay geçmesi gerekir. Çünkü bir kıl folikülünün  (hayat döngüsü uzun olduğu için) bu ilaçlarla anında bir etki beklememek gerekir.

Antiandrojen ilaçlar(erkeklik hormonuna karşı): Androjenlerin vücuttaki reseptörlerine bağlanmasını engeller. Bazen tek başına kullanabileceği gibi sıklıkla oral kontraseptif ilaçların yanına eklenir.

Mekanik yöntem:

  • Lazer terapi: Deriye verilen lazer ışık kaynağı kıl köklerine hasar vererek kılların tekrar büyümesini engeller. Lazer tedavisinin de yan etkileri olabilir. Size uygunluğu için muhakkak doktor kontrolünde yapılması gerekli bir işlemdir.
  • Elektroliz: Küçük iğnenin kıl folikülüne batırılmasıyla o kıl folikülüne elektrik verilmiş olur. Bu şekilde kıl folikülünde bir hasar oluşur. Sarışın kişilerde ya da kıl rengi daha açık renkte olanlarda daha faydalı bir işlemdir.
  • Ağda, tıraş yöntemleri kişinin başvuracağı diğer mekanik yöntemlerdendir. Bu yöntemlerle kalıcı bir etki görülemez.
  • Kimyasal depilasyon ise dışarıdan sürülen bir kimyasal madde ile tüylerin dökülme işlemidir.

Bu mekanik yöntemlerden her birinin kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır. Bu yöntemlerden hangisinin seçileceğine endokrinoloji ve dermatoloji doktorunuzla birlikte karar vermek en doğrusudur.