TİROİD NODÜLÜ

Tiroid nodülü nedir? Ne Sıklıkla Görülür?

Tiroid bezi boynun orta hattında, adem elması diye adlandırılan kıkırdak çıkıntının altında yer alan, kelebek şeklinde, yaklaşık 25 gram ağırlığında bir bezdir. Buna rağmen salgıladığı hormonlar ile büyüme ve gelişmede önemli bir rol oynamaktadır.

Tiroid nodülleri ise tiroid dokusu içinde oluşan farklı büyüklüklerde ve yapıda olabilen anormal yumru veya kitlelerdir. İyot eksikliğinin ortadan kaldırıldığı ülkelerde toplumun %4-7’sinde tiroid nodülüne rastlanırken, Türkiye gibi iyot eksikliğinden etkilenen ülkelerde bu oran %10-15 seviyelerine kadar çıkabilmektedir.  Tiroid nodülleri, doktor tarafından yapılan elle muayene ya da boyun bölgesine uygulanan görüntüleme tetkikleri sırasında tespit edilmektedir. Ele gelen tiroid nodülü erişkin nüfusun %4-7’sinde ve kadın cinsiyette daha fazla olarak görülmektedir. Her 3 kadından birini etkileyen nodüller; iyot eksikliği olan bölgelerde ve yaşlılarda sıklıkla ortaya çıkmaktadır.

Tiroid nodülü tek veya çok sayıda yani multinodüler guatr olarak görülebilir. Tiroid nodüllerinin yaklaşık %95'i normal bir tiroid bezinde gelişen kanserli olmayan büyümelerdir. Tiroid nodüllerinin %5’i  kötü huyludur. Tek ve çok sayıda nodülün kanser riski aynıdır.

Belirtileri Nelerdir?

Tiroid nodülleri genellikle hastalarda bir belirti vermeyebilir. Doktorun elle muayenesi sırasında veya ultrasonografik taramalar esnasında tanı konabilir. Boyunda şişlik, yutma güçlüğü, nefes darlığı ve ses kısıklığı gibi semptomlar büyük nodüllerde belirti olarak karşımıza çıkabilir. Genellikle bakılan tiroid hormonları normaldir. Eğer tiroid nodülü normalden daha fazla hormon salgılarsa, sinirlilik, hızlı veya düzensiz kalp atışı, aşırı terleme, ellerde titreme, açıklanamayan kilo kaybı ve sıcağa karşı tahammülsüzlük gibi hipertiroidi (tiroid bezinin fazla çalışması) belirtileri de görülebilir. Tiroid bezinin tiroid hormonlarını yeterince üretemediği bir durum olan hipotiroidi (tiroid bezinin az çalışması) nodüle eşlik ediyorsa  yaygın olarak görülen belirtiler tiroid bezinde büyüme, halsizlik yorgunluk, kiloda artış, kabızlık, ciltte kuruluk, soğuğa karşı hassasiyet, yüzde, ellerde ve ayaklarda şişme ve depresyondur.

Hangi Sağlık Sorunlarına Yol Açar?

Tiroid nodülü yutma zorluğuna sebep olabilir. Oluşan nodül yemek borusunda kitle hissine neden olur ve yemek geçişini engeller. Yutma sırasında boğaza sıkışmış bir gıda hissi verir  ve yutkunma sırasında, boğazda veya yemek borusunda ağrıya da neden olabilir. Daha büyük tiroid nodülleri boğazda ve boyunda basınç oluşturduğundan, bu bölgelerde ağrı olabilir. Büyük nodüller soluk borusuna baskı yaparak nefes darlığına ve öksürüğe neden olabilir. Bazı tiroid nodülleri kanserlidir  ama  bu nodüllerin kötü huylu olduğunu belirleme sadece belirtilere göre yapılamaz. Çoğu kanserli tiroid nodülü yavaş büyür ve keşfedildiğinde küçük olabilirler.

Tiroid Nodülleri Nedenleri ve Risk Faktörleri

Tiroid nodüllerinin gelişmelerine sebep olabilecek birkaç durum vardır. Düşük iyot seviyeleri, guatr gelişme riski ile ilişkilidir. Hashimoto hastalığı, tiroid bezinin iltihaplanmasına ve tiroid bezinin büyümesine neden olabilir. Hashimoto hastalığı zemininde nodül gelişebilir. Tiroid dokusunda adenom adı verilen nodüler büyüme olabilir ve büyük nodüller bazen fazla miktarda tiroid hormonu oluşmasına yol açabilir. Tiroid nodülleriyle ilişkili risk faktörleri şunlardır:

Yaş ilerledikçe risk atar.

Kadınlarda, erkeklerden daha sık görülür.

Düşük iyot alımına bağlı olarak gelişebilir.

Nodül büyümesi veya yeni nodül oluşumu, hem östrojen, hem de progesteron hormon değişiklikleriyle ilişkilidir.

İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalma, tiroid kanseri riskinde artış ile ilişkilidir.

Nasıl Tanı Konur?

Tiroid nodülleri, doktor tarafından yapılan elle muayene ya da boyun bölgesine uygulanan görüntüleme tetkikleri sırasında tespit edilmektedir. Tiroid ultrasonu, nodül saptanan veya şüphelenilen durumların çoğunda tercih edilir. Tiroid ultrasonu, nodülün büyüklüğünün, yapısının değerlendirilmesi, sıvı ya da katı olduğunun gösterilmesi ve şeklinin düzenli olup olmadığı hakkında değerli bilgiler vermektedir. Kistik nodüller iyi huyludurlar. Genellikle ultrasonda çapı 1 cm’den büyük veya şekli nedeni ile kanseri düşündüren nodül saptanırsa biyopsi yapılmaktadır. Tiroid biyopsisi, ultrasonda saptanan bir nodülün kanser olup olmadığını, eğer kanserse hangi tip kanser olduğunu saptamak için yapılır. Bu amaçla, ince iğne aspirasyon biyopsisi uygulanabilir. Biyopsi sonucunda, olguların %85-90'ına varan oranda nodülün kanser olup olmadığı söylenebilir. Geriye kalan %10-15 hastada ise kararsız kalınabilir. Biyopsi sonucunda nodülün kanser olup olmadığı anlaşılamazsa, biyopsi tekrarlanabilir. Bir başka tanısal işlem olan tiroid sintigrafisi ise radyoaktif madde verilerek yapılmaktadır. Günümüzde tiroid sintgrafisi çoğunlukla tiroid hormon fazlalığı olan hastalarda nodülün, tiroidin fazla çalışmasına neden olup olmadığının anlaşılmasında tercih edilmektedir.

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Tiroid kanseri ya da tiroid kanseri olma ihtimali olan tüm hastalarda kesinlikle hasta tiroid ameliyatı için yönlendirilmektedir. Tiroid kanseri olma ihtimali yoksa, tanıya göre başka tedavi seçenekleri sunulmaktadır. Bir tiroid nodülü küçükse ve iyi huylu ise herhangi bir müdahale yapmadan belli süre sonra nodülün büyüyüp büyümediğini görmek için tiroid ultrasonu yapılmaktadır. Belli aralıklarla da tiroid hormon seviyeniz de kontrol edilmelidir. Bir değişiklik varsa, bunları düzenlemek için doktorunuzun önerdiği ilacı kullanmak gerekebilir. Tetkikler sırasında kanserli bir nodül bulunursa ameliyat ile tiroid bezinin alınması gerekir. Çok fazla tiroid hormonu yapan nodüller bası şikayeti yapmıyor ve çok büyük değilse radyoaktif iyot ile tedavi edilebilir. Radyoaktif iyot bir hap veya sıvı formda alınabilir. Radyoaktif iyot tedavisi, tiroid bezini oluşturan hücreleri imha etmek ve bezin boyutunu küçültmek için kullanılır. Bu hastalarda tiroid kanseri riski varsa radyoaktif iyot tedavisi önerilmez. Başka dokulara zarar vermeden tiroid nodülünü küçültmeye yardımcı olur ve belli süre sonra hormon seviyesi normale gelir. Radyoaktif iyot tedavisinin etkisi ortaya çıkana kadar birkaç ay tiroid bezini yavaşlatan ilaç kullanmak gerekebilir. Bu tedavi sırasında bazen de az çalışır duruma gelir ve ona uygun ilaç kullanmak gerekebilir. Çok fazla tiroid hormonu yapan nodüller için diğer tedaviler arasında hormon yapımını azaltan ilaçlar ve ameliyat yer alabilir. Eğer iyi huylu bir tiroid nodülü yutmayı veya nefes almayı zorlaştırıyorsa, büyüyüp boyunda belirgin bir kitle yaratıyorsa veya çok fazla tiroid hormonu salgılıyorsa, ameliyatla çıkarılabilir. Kötü huylu nodüllerin cerrahi olarak çıkarılması gerekir. İki cerrahi seçenek vardır; total tiroidektomi adı verilen tiroid bezinin tamamen çıkarılması veya tiroid lobektomi adı verilen tiroid bezinin yarısının çıkartılmasıdır. Hastaların uygun tanı ve tedavi için endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına başvurmaları önerilir.