Haberler TEMD 4 MART DÜNYA OBEZİTE GÜNÜ BASIN BİLDİRİSİ

TEMD 4 Mart Dünya Obezite Günü Basın Bildirisi

Erişkin nüfusumuzun %30’unu etkileyen obezite pandemisi ülkemizin en önemli sağlık sorunudur. Obezite iki yüzden fazla kronik hastalığa neden olup yaşam kalitesini bozar ve beklenen yaşam süresini önemli ölçüde kısaltır.  Eğer obezite diye bir sorunumuz olmasaydı, Tip2 Diyabet, Hipertansiyon, Dislipidemi, Astım, Kanser, romatizmal hastalıklar başta olmak üzere pek çok kronik hastalığın görülme sıklığı önemli ölçüde azalırdı. Bu da kalabalık olmayan hastaneler, hasta başına ayrılan daha fazla süre, ihtiyacı olan hastalara modern ilaçların ödenebilmesi ve ulusal bütçeden sağlığa ayrılan payın daha verimli kullanılabilmesi anlamına gelmektedir.

Obezite hastalarının tedavi ve takipleri için kurulan obezite merkezlerinde tedavi ve takip altında tutulmak hiç de kolay değil. Obezite merkezleri çok iyi niyetle kurgulansa da elde edilen verim arzu edilen düzeyde değil. Obezite merkezlerin sayıları oldukça az ve personel kadroları ihtiyacı karşılamaktan çok uzak. Obezitenin tıbbi tedavisi amacıyla ülkemizde bulunan ilaçlar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafınca geri ödenmiyor. Dolayısıyla, ekonomik gücü olan sınırlı bir hasta grubu dışında bu ilaçlara ulaşabilmek oldukça zordur. Oysa obezitenin tıbbi tedavisi için geliştirilen ajanlar giderek daha fazla etkili olmakta ve neredeyse cerrahi tedaviye yakın bir başarı sağlamaktadırlar. Hatalarımızın bu tedavi ajanlarına ulaşabilmelerinin sağlanması için akılcı geri ödeme politikaları geliştirilmelidir.   

Obezite Cerrahisi halen en etkili tedavi yöntemi olsa da, günümüzde Devlet ve Üniversite Hastanelerine başvuran hastaların da bu imkâna ulaşmaları kolay değil. Ülkemizde obezite ameliyatlarının yaklaşık %90’nı özel kurumlarda yapılmaktadır. Devlet ve üniversite hastanelerinde obezite ameliyatı olabilmek için uzun bekleme sıralarını ve çok fazla miktardaki formaliteyi aşmak gereklidir. Obezitenin cerrahi tedavisine çok ihtiyaç duyan önemli sayıda hasta bu imkâna erişememektedir. Obezitenin cerrahi tedavisinin devlet hastanelerinde daha fazla yapılmasını sağlamak amacıyla obezite polikliniklerinin daha işlevsel çalışması, konsey kararlarının daha hızlı alınması ve tedavide önceliğin en fazla ihtiyacı olan bireylere verilmesinin sağlanması esas olmalıdır. 

Obezite hastalarının bir başka önemli sorunu da ulusal basın ve internet ortamında yanlı veya yanlış bilgilendirmelere maruz kalmalarıdır. Mucize etkileri olduğu iddia edilen bitkisel ürünler, gıda takviyeleri, diyetlerin reklamı yapılmakta, sanki çok büyük etkileri varmış gibi sunulmaktadırlar. Bu haberlerden etkilenen hastalarımız tıbbi yararı gösterilmemiş, yan etkileri tam olarak ortaya konamamış bu türlü tedavilere yönelmektedirler. Bu nedenle zaman, para ve sağlıklarını yitiren bu hastaları korumak için internet ve basın yoluyla yapılan maksatlı bilgilendirmelerin önlenmesi için gereken önlemler alınmalıdır.

Obezitenin tedavisi için yukarıda söz edilen sorunların mutlaka giderilmesi gereklidir. Ancak, obezitenin sorununun tümüyle çözümü için öncelikle önleyici tedbirlere gerek vardır. Toplumun yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıklarının sağlıklı biçimde şekillendirilmesi gerekir. Ailelerin çocuk yetiştirirken sağlıklı beslenme kurallarına uymaları, çocukluk döneminden itibaren sağlıklı beslenme ve fizik aktivitenin benimsettirilmesi, toplum hayatında fizik aktiviteyi arttırmaya yönelik önlemlerin ve zararlı gıdaların tüketimini sınırlayacak düzenlemelerin yapılması bu tür önlemler arasında sayılabilir. Merkezi ve yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve basın, el birliği yaparak obezitenin önlenmesi için tüm gücüyle çalışmalıdır. 

 

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği
Obezite, Dislipidemi, Hipertansiyon Bilimsel Çalışma Grubu