D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ

D Vitamini Nedir?

D vitamini, vücutta birkaç önemli görevi olan yağda çözünen bir vitamindir. Vücudumuzda deride güneş ışığı yardımıyla sentezlenmektedir. Bu yüzden halk arasında güneş vitamini olarak da adlandırılmaktadır.

D Vitamini Eksikliğinin Önemi Nedir? D vitamininin Görevleri Nelerdir?

Diyetle alınan kalsiyum ve fosforun barsaklardan emilmesini sağlar. Barsaktan yeterli kalsiyum ve fosfor emilimi, kemiğin uygun mineralizasyonu (kemikte sertliği sağlayan başta kalsiyum olmak üzere  minerallerin birikmesi ) için önemlidir. D vitamini kemik erimesine neden olan bir hormon olan paratiroid hormonunun salgılanmasını baskılar. Vücutta kalsiyum ve fosfor dengesini sağlar, kemik ve kasların sağlığı için gereklidir. D vitamini yeterli olmayan bireylerde,  kemik kırılganlığında artış, kas zayıflığı nedeniyle düşme eğiliminde artış olabilmektedir.

D Vitamini Eksikliğinin Toplumda Sık mı Görülür? Nedenleri Nelerdir?

Toplumumuzda D vitamini eksikliği sıktır. Aynı zamanda dünyada da yaklaşık 1 milyar insanda D vitamini eksikliği olduğu tahmin edilmektedir. En sık nedenler; yeterli güneşlenememe, D vitamininden zengin besinlerin az tüketilmesi, çeşitli nedenlerle barsaklardan yeterince emilimin olmaması ve D vitamini metabolizmasında rol alan karaciğer ve böbrek gibi organların rahatsızlıklarıdır.

D Vitamini Eksikliği Nasıl Anlaşılır? Kimlere D vitamini Eksikliği İçin Test Yapılmalıdır?

D vitamini eksikliği riski taşıyan bireylerde D vitamini düzeyleri ölçülerek anlaşılır. D vitamini eksikliği riski taşıyan kişiler; zamanlarının çoğunu veya tamamını iç mekanlarda geçirenler (yatağa/eve bağımlı kişilerde, bakımevleri/ huzurevlerinde kalanlarda), D vitamini eksikliği ve yetersizliğine yol açabilecek bir hastalığı olanlarda (karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı, barsakta emilim problemi yapan hastalık (çölyak hastalığı gibi)), kemik erimesi olanlarda, basit düşmelerle kırık gelişenlerde, kan kalsiyumu düşük olanlarda, kan fosforu düşük olanlarda, şişmanlığı olan hastalarda, hiperparatiroidisi olanlarda, D vitamini metabolizmasını etkileyecek ilaçlar (kortizon, epilepsi(sara) ilaçları) kullananlarda ve kapalı giyim tarzı olanlarda D vitamini düzeylerine bakılmalıdır.

D Vitaminin Doğal Kaynakları Nelerdir?

D vitamini içeren besin sayısının az olması nedeniyle, bu vitaminin az bir kısmı (%10-20) gıdalar ile alınır. Önemli bir kısmı (%80-90) güneş ışınları etkisiyle ciltte sentezlenir. Sentez için cilde direkt güneş ışını teması gereklidir. Güneş ışınlarının dünya yüzeyine ulaştığı açı D vitamini sentezinde etkilidir. Ülkemizin bulunduğu enlemde D vitamini sentezi Mayıs-Kasım ayları arasında gerçekleşir. Uygun ışın açısı (güneş ışınlarının yeryüzüne dik ulaştığı saatler) saat 10.00-15.00 arasında olduğundan, D vitamini sentezi için bu saatlerde güneşe çıkılması önerilir. Bu saatlerin dışında güneş ışınlarının etkisi D vitamini sentezi yönünden azalır. Güneşe çıkma süresinin, deri tipine göre değişmekle birlikte, 10-30 dk arasında olması önerilir. Koyu tenlilerde D vitamini sentezi daha zor olduğundan D vitamini eksikliği daha sık görülmektedir.

D vitaminin diğer önemli kaynağı gıdalardır. Bazı gıdalarda D vitamini doğal olarak bulunur. Yağlı balıklar (somon, ton, uskumru, sardalya…), balık yağı, tereyağı, süt, yulaf, tatlı patates, yumurta sarısı, sıvı yağlar, karaciğerde bulunur. Bitkilerden maydanoz, ısırgan otu, yoncada D vitamini mevcuttur.

Güneş Koruyucu Kremlerin Deride D Vitamini Sentezi Üzerine Etkileri Var mıdır?

Faktör düzeyi 15 veya üzerindeki güneş koruyucu kremlerin kullanılması güneş ışınlarının deriye ulaşmasını %99 oranında engelleyerek D vitamini oluşumunu engellemektedir.

D Vitamini Sentezini Engelleyen Güneşlenme Türleri Nelerdir?

Cam ve tül arkasından güneşlenme D vitamini sentezini engeller.

D Vitamini Eksikliğinin Sonuçları Nelerdir?

D vitamini eksikliği, kanda kalsiyum düzeyinin düşüklüğü (hipokalsemi), kanda fosfor düzeyinin düşüklüğü (hipofosfatemi), çocukluklarda kemiklerin yumuşaması ve eğrilmesi (raşitizm), erişkinlerde kemiklerin yumuşaması ve kas güçsüzlüğü (osteomalazi), kemik kütlesinin azalması ve kemik kırılganlığının artışı (osteoporoz) ile sonuçlanabilmektedir. Bazı bilimsel çalışmalarda D vitamini eksikliğinin  bağışıklık, kas gücü, kanser ve kalp-damar sistemi ile ilgili hastalıklarla ilişkili olduğu da gösterilmiştir.

Vücutta D Vitamini Düzeyini Gösteren En İyi Test Hangisidir?

Vücudumuzun D vitamini düzeyini en iyi gösteren test “25 OH vitamin D” düzeyidir.

D Vitamini Eksikliği ve Yetersizliği Tanısı İçin Kullanılan Değerler Nelerdir?

25 OH vitamin D düzeyi: 20 ng/ml ve üzeri normal/yeterli, 10–20 ng/ml arası D vitamini yetersizliği, 10 ng/ml’nin altı D vitamini eksikliği olarak tanımlanır. Kemik dışı etkileri için ise D vitamininin 30 ng/ml üzerinde olması tercih edilir.

Gebelerde Rutin Olarak D vitamini Düzeyi  Ölçülmeli midir?

Tüm toplumun taranması gerekmediği gibi tüm gebelerin de D vitamini düzeyine bakılması önerilmemektedir. D vitamini eksikliği için risk grubunda olan gebelerde test yapılmalıdır. Gebelikte kullanılan multivitaminlerde D vitamini bulunduğu akılda tutulmalıdır. Gebelikte D vitamini eksikliği tespit edilmişse tedavi için bir endokrinoloji uzmanı görüşü alınmalıdır.

D Vitamini Eksikliğinin Tedavisi Nasıl Yapılır?

D vitamini preparatları ile yapılır. Tedavide daha çok sadece D vitamini içeren damla, kapsül veya tablet formları kullanılmaktadır. Ampul formlarındaki D vitaminleri çok yüksek dozlar içerdiğinden çok nadiren, endokrinoloji uzmanının uygun gördüğü koşullarda kullanılmaktadır. Kalsiyum ve D vitaminini birlikte içeren preperatlar yaşlılarda sıklıkla kullanılabilmektedir.

D Vitamini Eksikliğinde Alınması Gereken Doz Ne Kadardır, Tedavi Yanıtı Nasıl Değerlendirilir?

D vitamini eksikliğinin nedenine ve ciddiyetine göre değişebilir, bu nedenle doktorunuza danışmalısınız. Doktora danışmadan D vitamini alınmamalıdır. D vitamininin bağırsaktan emilmesiyle ilgili sorun yaşayanlara D vitamini kalçadan enjeksiyon ile verilir. Tedavinin genellikle 3.ayında tedavi yanıtını görmek için tekrar D vitamini düzeyine bakılması gerekmektedir.

D Vitamini Eksikliğinde Günlük Kalsiyum Alımının Ne Kadar Olması Gerekir?

  • 31–50 yaş arası erişkinlerde günde 1000 mg kalsiyum
  • 51 yaş üstü erişkinlerde günde 1200 mg kalsiyum alınmalıdır.

Kalsiyum gıdalarla alınabileceği gibi D vitaminiyle kombine şekilde de alınabilir.

D Vitamininin Fazla Alınması Ne Gibi Sorunlara Yol Açabilir?

D vitaminin gereğinden fazla alınması D vitamini zehirlenmesi denilen bir tablo oluşturur. Bu durumda kan kalsiyumu yükselir (hiperkalsemi) ve buna bağlı sağlık sorunları (böbrek taşı, böbrek hasarı, hayatı tehdit eden durumlar gibi…) ortaya çıkabilir. Bu durumu önlemek için hekim önerisi olmadan D vitamini kullanmamak gerekmektedir.

D Vitamini Eksikliğini Tedavi Etmenin Faydaları Nelerdir?

D vitamini eksikliğinin tedavisi kalça ve omur kemiklerinin kırık  riskini azaltır.

Yaşlılarda D Vitamini Takviyesinin Faydaları Nelerdir?

Yaşlılarda vitamin D desteği düşmeleri azaltır, kas gücünü iyileştirir. Kırık riskini azaltır.

D Vitamini Tedavisi Kanseri Önler mi?

Kanserli hastalarda kansere bağlı ölümleri azalttığını gösteren bilimsel çalışmalar mevcut olmasına rağmen D vitamini takviyesinin kanseri önlediğine dair yeterli kanıt bulunmamaktadır.

Kemik ve Kas Sağlığını Korumak İçin Günlük Alınması Gereken D vitamini Düzeyi Ne Olmalıdır?

19-70 yaş arası kişilerde kemikleri korumak için minimum günlük D vitamini (kolekalsiferol) önerisi 600 IU, 71 yaş ve üstü için 800 IU’dir

Yaşlılarda ve vitamin D eksikliği yönünden diğer riskli kişilerde daha yüksek günlük D vitamini dozu gerekebilir. Bu nedenle, 65 yaş ve üzerindeki erişkinlerde kırık riskini azaltmak için daha yüksek vitamin D dozları (800-1000 IU/gün) önerilir.

Bununla birlikte D vitamini ölçüm sonuçlarına göre  ve olması gereken D vitamini hedeflerine göre uygun doz hekiminiz tarafından belirlenecektir.

Fazla Güneşlenmeyle D vitamini Zehirlenmesi Olur mu?

Hayır, vücuttaki mekanizmalar güneşte deride fazla D vitamini yapımını baskılamaktadır.

Sonuç olarak; D vitamini vücudumuz için çok önemli bir vitamindir. Kemik sağlığını ilgilendirdiği gibi vücudun diğer sistemlerinin sağlığı ile de ilgili olabileceği düşünülmektedir. Eksikliği için risk taşıyan bireylerin taranması ve hekim kontrolünde tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır.